top of page
  • X
  • LinkedIn
  • Instagram

KONUT SİTE YÖNETİMLERİNE VERİLEN AVUKATLIK HİZMETİNDE STOPAJ OLUR MU?

Malum olduğu üzere serbest meslek erbabı olan avukatlar, bazı kişi ve kurumlardan avukatlık ücretini tahsil ederken, ödemeyi yapacak olanlarca, brüt tutarın %20’si oranında gelir vergisi tevkifatı, yani stopaj yapılması gerekir.


Kesinti yapılan bu stopajlar, kesintiyi yapan tarafından, yani ödemeyi yapan tarafından muhtasar beyanname adı verilen bir beyanname ile vergi idaresine bildirilip tahakkuk ettirilir.


Tahakkuk eden bu stopaj ise serbest meslek erbabı olan avukatın, ilgili yıldaki gelir vergisi borcundan mahsup edilir.


Hemen belirtelim ki stopajın gelir vergisi borcundan mahsubu için ödemeyi yapacak olanlarca beyan edilip tahakkuk ettirilmiş olması, gelir vergisi borcundan mahsup için yeterli olup ayrıca ödenmesine gerek bulunmamaktadır.


Konut site yönetimlerine verilen avukatlık hizmetlerinde de site yönetimi tarafından stopaj yapılıp yapılmayacağı hususu çokça tartışılmıştır.

Gelir İdaresi Başkanlığı istikrarlı özelgelerinde, site yönetimlerinin, stopaj yapma yükümlüsü olan (ki bunlar GVK m.94/1’de sayılır) “sair kurumlar” kategorisinde yer aldığını ve bu nedenle stopaj yapmak zorunda olduklarını ifade eder.


⚠️ Ne var ki yargı kararları bunun aksi yöndedir.


🏛️ Danıştay’ın konuya yaklaşımını en iyi ortaya koyan karar, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 13.10.2021 gün ve E: 2020/251, K: 2021/1262 sayılı kararıdır. Bu karara göre;


📌 Verginin kanuniliği ilkesi takdire dayalı keyfî uygulamaları önleyecek sınırlamaların kanunda yer almasını gerektirmekte ve vergi yükümlülüğüne ilişkin düzenlemelerin konulması, değiştirilmesi veya kaldırılmasının kanun ile yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Açıkça belirlenmeyen durumlarda yorum yoluyla bu yükümlülüğün bulunduğunun kabul edilmesi verginin kanuniliği ilkesine aykırı olacağı gibi hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkesine de uygun düşmeyecektir.


📌 Site yönetiminin devamlılık ve süreklilik unsurlarını taşıyan ve ticari organizyon çerçevesinde ticari faaliyette bulunduğuna yönelik davalı idarece herhangi bir tespit yapılmamışsa, site yönetiminin gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur ticaret erbabı olarak kabul edilmesine hukuken imkan bulunmadığından bu kapsamda hizmet erbabına ödenen ücretlerin mahsuben veya nakden ödenmesi esnasında tevkifat yapma yükümlülüğünün bulunduğundan söz edilmeyeceği açıktır.


📌 Ayrıca GVK m.94/1’de "sair kurumlar" ifadesiyle de maddede açıkça sayılmayan topluluklara da tevkifat yapma yükümlülüğü yüklenmiştir. Ancak, konut site yönetimleri, prensip olarak kazanç elde etme amacı taşıyıp taşımadığı; kişi veya mal topluluğu niteliğinde olup olmadığı gibi kriteler gözetilerek vergisel yükümlülük bağlamında belli bir statü içerisinde değerlendirilmesine olanak bulunmayan kendine özgü, nevi şahsına münhasır bir niteliktedir. Sonuç olarak bu özellikleri dikkate alındığında kurum olarak da nitelendirilmeyecek olan konut site yönetimlerinin "sair kurumlar" kapsamında değerlendirilerek tevkifat yapma yükümlülüğünün bulunduğundan söz edilmesine olanak bulunmamaktadır.


Haliyle, site yönetimi aynı zamanda ticari bir faaliyet yapmıyorsa, avukatlarına yapacakları ödemelerde stopaj yapmak zorunda olmadığından, avukatın da stopajlı makbuz düzenlemesine gerek bulunmamaktadır. Ancak yönetimin aynı zamanda ticari faaliyetle de iştigal etmesi durumunda stopaj külfetinin doğacağı açıktır.


GİB’in özelgelerinin de uygulamayı doğru yönlendirmek adına Danıştay kararlarına uygun olarak güncellenmesi gerektiği kanaatindeyim. Ancak bu olmasa bile bağlayıcı nitelikte olmayan özelgelerin, mükelleflerin hukuki durumlarını etkilemeyeceğini, yargı kararlarına göre hareket etmenin daha doğru olacağını da ifade edelim.

Commentaires


bottom of page